15 EYLÜL; YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ!

O gün alınacak karar, her durumda CHP’nin yükselişini, Özgür Özel’in pes etmeyen azmini ve halkın direncini gösterecektir.

Ama bu yükselişin zemini siyasetin ötesindedir: ekonomidir, geçimdir asıl mesele..

Emekli, “maaş ayın ortasında bitiyor” diyor.

İşçi, “ekmeğimiz küçülüyor” diye yakınıyor.

Gençler, “yarınlar için” umut besliyor..

Pazara çıkan, “çanta boş, fiyat ateş” diye vatandaş çile çekiyor..

Okul açılıyor, veliler çocuğuna defter, kitap alamıyor..

Daha kış gelmeden, doğal gaz faturası korku salıyor..

Halkın sabrı tükeniyor. Çünkü pazar boş, mutfak boş, umut da giderek daralıyor.

Ama aynı halkın yüreğinde direnç ve umut büyüyor. Çünkü meydanlar dolu, sesler gür, yürekler yan yana..

Kaygı, bugüne. Umut, yarınlara.

Ve birleşince, bu halkı kimse durduramaz.

Tam da bu tabloda Özgür Özel’in meydanlardan yükselen sesi, halkın sesi oluyor: “Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!” Bu sadece bir slogan değil, milyonların ortak çığlığıdır.

Ve bu yürüyüş yalnız değil. Ekrem İmamoğlu, halkın gönlünden gelen enerjisiyle, yerelden yükselen gücüyle bu mücadeleye Silivri’den omuz veriyor.

İki liderin birleşen azmi, halkın umudunu büyütüyor, CHP’yi yeni bir dirilişe taşıyor.

15 Eylül’de karar ne olursa olsun, kaybeden millet olmayacak.

Çünkü artık korku değil, umut konuşuyor. Çünkü artık suskunluk değil, hakkını isteyen halk var!

Çok Eylüller yaşadık. Bazen hazan oldu. Ama bu Eylül bir zaferi adresi olacak.

Tıpkı 9 Eylül İzmir Zaferi gibi, bütünleşen aydınlık geleceğe umut kapıları açacaktır.

Ve unutmayalım: Erzurum’da Mustafa Kemal, Mevlüt Ağa’yı dinledikten sonra “Bu millet ile neler yapılmaz ki!” demişti.

İşte o millet, bugün yine meydanlarda dimdik ayakta…

Adnan ATALAY