Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
volkan söğüt isyan etti

SIRRI SÜREYYA ÖNDER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME.. Tam bir sene önce bu fotoğraf üzerinden neler neler söyledi . Sevgili dostum hemşehrim sırrı süreyya önder hasta hanede yaşam mücadelesi verirken yazdığı yazıyı sizler paylaşmak istedim yüreğine sağlık Sakarya.?
Sırrı Süreyya Önder, Türk siyasetinde, edebiyatta ve sinemada kendine özgü bir yer edinmiş çok yönlü bir isimdir. Her şeyden önce, düşünce dünyasıyla, retoriğiyle ve halkla kurduğu iletişim biçimiyle diğer siyasetçilere örnek teşkil etmesi gerektiğine inanıyorum.
Elbette düşünce ve fikir dünyamız itibarıyla bambaşka evrenlerdeyiz. Siyasi ve ideolojik açıdan birçok meselede farklı noktalarda durduğumuz açık. Ancak Sırrı Süreyya Önder’in insani çıkışları, zekâ dolu hicivleri ve halkla kurduğu o derin bağ, onu birçok siyasetçiden farklı ve özel kılıyor. Onun fikirlerini tümüyle benimseyemesem de, iletişimdeki mahareti, siyasi diyaloglarındaki estetik ve insana dokunan üslubu takdire şayandır.
Bu bağlamda, siyasette yalnızca “ne söylendiği” değil, “nasıl söylendiği” de son derece önemlidir. Sırrı Süreyya Önder, işte tam da bu dengeyi kurabilmiş nadir siyasetçilerden biridir. Mevlânâ’nın o meşhur sözü vardır:
“Yanlış üslup, doğru sözün celladıdır.”
İşte Önder, bu sözü adeta içselleştirmiş, siyaseti bir münakaşa değil, müzakere sanatı olarak icra etmiştir. En sert eleştirilerini bile şiirsel bir sükûnet ve zekâ ile ifade etmeyi başarmış, halkın nabzını tutarken dilin zarafetinden ödün vermemiştir.
Aynı zamanda bir sanatçı, senarist ve yazardır. “Beynelmilel” filmiyle tanınsa da, onun sinema dili de aslında siyasi diliyle örtüşür. Sosyal adalet, gündelik halk yaşamı ve militarizm eleştirisi gibi temaları, hem sanatında hem siyasetinde tutarlılıkla işlemiştir.
Bugün birçok siyasetçiyi tanıyoruz: profesörler, yazarlar, sanatçılar… Ancak ne yazık ki bu isimlerin çoğu, akademik ya da entelektüel birikimlerini siyaset sahnesine yeterince taşıyamamıştır. Oysa Sırrı Süreyya Önder, sahip olduğu tüm bu nitelikleri siyaset diline başarıyla tercüme etmiş ender isimlerden biridir.
Bana göre, siyaset okullarında yalnızca siyaset bilimi değil, siyaset dili ve iletişimi de öğretilmelidir. Ve bu başlık altında Sırrı Süreyya Önder’in hitabeti, üslubu ve halkla kurduğu diyalog örnek olarak incelenmelidir. Çünkü o, siyaseti sahneye benzeten değil, sahneyi siyasete dönüştürebilen bir karakterdir. Gülerek düşündüren, düşündürerek yaklaştıran, kavga etmeden kavrayabilen bir politik tutumun temsilcisidir.
Kendi siyaset yolculuğumda onun çizdiği bu zarif dili, daima bir üslup başarısı olarak gördüm ve takdir ettim.
LAÇİN.