9 EYLÜL MEDYA MERKEZİ HIZMETE AÇILDI

Sıradaki içerik:

9 EYLÜL MEDYA MERKEZİ HIZMETE AÇILDI

e
sv

KEŞKEK KAZANDA EFE MEYDANDA

11 Kasım 2025 21:27
avatar

hclife

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Kahrat’ın devrimci ruhu bir etkinliğe daha imza attı: “Keşkek Kazanda, Efe Meydanda”

Kapitalizme, ataerkiye, kadın emeğinin görünmez kılınmasına, Küçük Menderes Havzası’nın karşı karşıya kaldığı kuraklık tehlikesi başta olmak üzere tüm çevresel sorunlara, kültürel yozlaşmaya ve toplumsal duyarsızlığa “DUR” demek için “Hadi Gari Hareketi”ni başlatan Kahrat köyü, bu doğrultuda yaptığı etkinliklere bu hafta bir yenisini daha ekledi.

Hem Ege’nin imece ruhuyla pişirilen yöresel lezzeti keşkeğin tadıldığı, hem de zulme ve haksızlığa boyun eğmeyen onurlu bir yaşamın temsilcisi olan zeybekliğin tanıtıldığı “Keşkek Kazanda, Efe Meydanda” isimli gastronomi ve kültür şenliğine, Aliağa Şakran’dan Muğla Milas’a kadar çevre il ve ilçelerden birçok yörük Türkmen ve zeybek topluluğu, kültürel dernekler, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütleri katıldı; Kahrat Meydanı’ndaki “Efe Ateşi”ni de Türk halk müziğinin usta isimlerinden Ödemişli sanatçı Bedia Akartürk yaktı.

Edinilen bilgilere göre, Kahrat Köyü meydanının 6 bin kişiye ev sahipliği yaptığı etkinliğin Genel Koordinatörü Ali Haydar Öztürk’ün, “Hadi Gari”nin ne olduğunu çok net ve aydınlatıcı bir şekilde ifade ettiği konuşmasını olduğu gibi sizlerle paylaşıyoruz:

“HADİ GARİ” NEDİR?

Saygıdeğer misafirler, değerli dostlar, birbirinden kıymetli protokol üyeleri; öncelikle düzenlemiş olduğumuz “Keşkek Kazanda, Efe Meydanda” adlı gastronomi ve kültür etkinliğimize katılımınızdan dolayı duyduğum onur ve mutluluğu sizlerle paylaşmak isterim. Köyüm adına hepinize tek tek teşekkür ederim. Hoş geldiniz, sâfalar getirdiniz.

Değerli dostlar; bu yıl, Tire’mizin birbirinden güzel köylerinden birisi olan, güzel köyümüz Kahrat’ın sokaklarında, evlerin duvarlarında bir ses yankılanmaya başladı. Önce fısıltı halinde söylenmeye başlayan bu ses, çok kısa bir sürede, günden güne, dalga dalga yayılarak bir çığ gibi büyüdü ve bir haykırış oldu. Bu sesin adı, “HADİ GARİ”ydi.

Peki neydi “Hadi Gari”?

Hadi Gari, biz Kahratlıların özbenliğinden çıkmış, içerisinde birden çok projeyi barındıran bir köylü sivil inisiyatif hareketidir.

Hadi Gari, herşeyden önce, pek çok yönüyle toplumsal duyarsızlığa bir meydan okumadır.

Azerbaycanlı ressam dostumuz Nevai Metin üstadın dilinden söylersek: “bu kısa ama güçlü ifade, aslında bir haykırıştır: Yeter artık!”

Evet, hadi gari, “yeter artık” ifadesini de içinde barındıran “haydi artık” nidasının yöresel dilimizdeki söyleniş biçimidir.

Peki bizler neye yeter diyoruz? Ve neye Hadi gari diyoruz?

Kapitalizmin neden olduğu kültürel yozlaşmaya yeter artık diyoruz; kültürümüze sahip çıkmak ve onu gelecek kuşaklara aktarmak için hadi gari diyoruz!

Çıkar çatışmalarının ve hırslarımızın yol açtığı bölünme ve parçalanmaya yeter artık diyoruz; toplumsal dayanışmaya ve imece ruhuna sahip çıkmak için hadi gari diyoruz!

Bölge halkı olarak geleceğimizi ipotek altına alan tüm olumsuzluklara duyarsız kalmaya; önce köyümüzün, sonra da havzamızın yıllardır süregelen sorunlarının kanıksanmış bir şekilde devam etmesine yeter artık diyoruz ve “ne yapabiliriz?” sorusuyla yola çıkıp ortak aklı geliştirmek ve sorunların çözümü noktasında aktif rol oynamak için hadi gari diyoruz!

Değerli misafirler; sizlere 5 ay gibi kısa bir süre içerisinde, bu amaçlar doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerimizden kısaca söz etmek istiyorum.

Bizler işe öncelikle kültürümüzü tanıtmakla başlayalım dedik. İnsanlar Kahrat’ı önce bir tanısın istedik. Ve bu amaçla, köyümüzün kuruluşu kadar eski bir tarihe sahip olan nohut mayalı Kahrat ekmeğimizin nasıl yapıldığını göstermek amacıyla, 15 Haziran 2025 tarihinde düzenlediğimiz “Hadi Gari Ekmek Yapma Etkinliği”nde, 700 yıllık bir geçmişe sahip ekmeğimizin üretim sürecini, köyümüze gelen misafirlerimizle birlikte yürüterek, fırından çıkan ekmeklerimizi onlarla bölüşerek göstermiş olduk.

Ardından 16-21 Temmuz tarihleri arasında; odağında, hem köyümüzün hem de Küçük Menderes Havzası’nın karşı karşıya kaldığı kuraklık tehlikesi ve buna bağlı olarak yörenin sosyoekonomik ve çevresel sorunlarına farkındalık yaratmanın olduğu “Hadi Gari Kültür, Sanat ve Dayanışma Festivali” adında bir etkinlik düzenledik.

Kıymetli misafirler; bildiğiniz üzere, sadece köyümüzün ve havzanın değil, ülkemizin başlıca sorunlarından biri kuraklaşma tehlikesidir.

Geçtiğimiz Ağustos ayında Birleşmiş Milletler (BM) desteğiyle hazırlanan bir raporda, Türkiye’nin 2030 yılında ciddi bir kuraklıkla karşı karşıya kalabileceği uyarısı yapıldı.

Raporda ülkemiz, ne yazık ki, kuraklıktan etkilenme potansiyeli en yüksek ülkeler arasında görülmekte.

“Ülkenin yüzde 88’i çölleşme riskiyle karşı karşıya” ifadelerinin yer aldığı bu rapora göre Türkiye, 2030’da “su fakiri” ülkeler kategorisinde olma riski taşımakta.

Bizler de, böylesi hayati öneme sahip bu soruna dikkat çekmek ve çözüm önerilerini masaya yatırmak amacıyla, festivalimiz bünyesinde 3 gün süren bir “Su Çalıştayı” gerçekleştirdik.

Havzadaki su kaynaklarının bugün ve gelecekteki durumu, bu konuda genel iktidar ve yerel yönetimlerin rolü ve kooperatiflerin çözüm önerilerinin tartışıldığı bu çalıştayda, katılımcıların bilgi ve deneyimleri halkımıza aktarıldı. Ve daha sonra oluşturulan 16 sayfalık çalıştay raporu, konuyla ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleriyle paylaşıldı ve sorunun çözümü noktasında bu yapılarla halen görüşmelerimiz devam etmekte.

Gerek bu konuda, gerekse diğer tüm çalışmalarımızda bizlere her türlü desteği sağlayan Tire Belediyesi’ne ve Belediye Başkanımız Sayın Hayatı Okuroğlu Beyefendi’ye huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.

Bizler, “Kahrat için, yöre için ne yapabiliriz?” sorusu etrafında sanatçılarımızı da bir araya getirdik. 1 hafta boyunca köyümüzde misafir ettiğimiz Uluslararası Sanatçılar Birliği Derneği ve Basma Fistan Giyerim Topluluğu üyesi sanatçı dostlarımız, festival boyunca köyümüzdeki bazı evlerin duvarlarına çok güzel görseller resmettiler.

Köy okulumuzun bahçesine kurdukları kampın daimi ziyaretçisi çocuklarımıza resim ve sanat sevgisi aşıladılar. Bu süreçte tuval üzerine yaptıkları ve köyümüze hediye ettikleri 39 adet yağlı boya tablodan oluşan birbirinden güzel eserleri festival sonunda sergileme fırsatı yakaladık.

Türkiye’nin çeşitli illerinden, Azerbaycan ve Özbekistan’dan bizi kırmayarak gelen ressam dostlarımıza, tüm Kahrat adına buradan sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.

Kıymetli misafirler; bu süreçte köyümüzde kadınlarımızdan oluşan bir köy kadın korosu kurduk. Bugün kadınlarımız, emekçi kadınlarımız, etkinliğimizin iş yükünü omuzladıkları için, ne yazık ki onları dinleyemeyeceğiz. Ancak önümüzdeki yıl 6-12 Temmuz 2026 tarihleri arasında, ikincisini gerçekleştireceğimiz Hadi Gari Kültür, Sanat ve Dayanışma Festivalimizde siz değerli dostlarımıza bir müzik ziyafeti yaşatacakları duyurusunu şimdiden yapmış olayım.

Önümüzdeki yıl festivalimiz kapsamında, komşu köyümüz Peşrefli’de bir “Su Çalıştayı” daha yapmayı planlıyoruz. Bu çalıştayları bizler çok önemsiyoruz ve konuyla ilgili, hem çalıştay öncesi hem de sonrası tüm kurum ve kuruluşların kapısını çalıyoruz ve çalmaya da devam edeceğiz. Çalıştaylar ve sonrasında hazırlanan raporlarla birlikte “HADİ GARİ” bileşenleri olarak bu sorunun takipçisi olacağız. Unutmayalım ki, “SU BİTERSE HERKES SUSAR!”

Bu arada, Kahratlı kadınlarımızın üretimden gelen gücünü birleştirerek bir kadın kooperatifi kurduk değerli dostlar. Lezzet üreten, lezzet üretirken aynı zamanda bir kültürü ve geleneği yaşatan kadınlarımız, birlikte başarmanın yapılabilirliğini gözler önüne serdiler. İlerleyen süreçte kooperatifçilik konusunda da çok güzel işler başaracağımıza dair hiç şüphe duymamaktayım.

Bu köy büyük işlere imza atıyor ve daha büyük işlere imza atmaya da devam edecek kıymetli misafirler, buna inanın; çünkü Kahrat bu potansiyele fazlasıyla sahip!

Çünkü bu köy, gücünü tarihsel köklerinden almaktadır.

Bu köy, Milli Mücadele kahramanı Gökçen Efe’nin köyüdür.

Yunan’la çarpışırken 19 yaşında şehit düşen Kocaoğlanoğlu Osman Efe’nin köyüdür Kahrat.

Bu köy, bu toprakların emperyalist işgalden temizlenmesi için canlarını ortaya koyan Eskici Mehmet Efe’nin, Bakkal Osman’ın, Hüseyincik’in köyüdür.

Ve bu köy; dünya var oldukça Cumhuriyet’le kalacak, Mustafa Kemal Atatürk’le yaşayacak, onun ilke ve devrimlerine sonuna kadar sahip çıkacak bir köydür!

Gelecek güzel yarınlara Kahrat’tan merhaba diyebilmek için, sorunlarımızın üstesinden hep birlikte gelebileceğimiz inancı ve umuduyla, elele, gönül gönüle verelim ve hep birlikte HADİ GARİ diyelim!

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli