Türkiye İşçi Partisi eski il başkanlarından Vedat Pekel’i yitirdik.

Sıradaki içerik:

Türkiye İşçi Partisi eski il başkanlarından Vedat Pekel’i yitirdik.

e
sv

Güneşe Gömülenlerden Yılmaz Derebaşı’nı Anıyoruz!

16 Nisan 2025 09:53
avatar

hclife

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Güneşe Gömülenlerden Yılmaz Derebaşı’nı Anıyoruz!
17 Nisan 1978 Pazartesi günü, İstanbul Şişli’de işçilerin fabrikalarına gidiş yolundaki Hasat Sokak’ta Türkiye İşçi Partisi’nin (1961-1988) başlattığı “Ulusal Bağımsızlık için NATO’ya Hayır” kampanyasının bildirilerini dağıtan Yılmaz Derebaşı faşist katillerin açtığı ateş sonucunda öldürüldü. Aldığı iki kurşun yarası ile yere düşerken dağıttığı bildirileri elinde sıkıca tutuyordu.


21 yaşındaydı. Hem çalışıyor hem de akşam lisesine devam ediyordu. Sosyalizme inanmıştı. Örgütlü mücadele etmenin gereği olarak 1977 yılının sonuna doğru Türkiye İşçi Partisi’ne başvurmuştu. Aday üye olarak çalışmalara katılıyordu. Ekip toplantılarının, eğitim çalışmalarının ve eylemlerin hiçbirini kaçırmıyordu. Sessiz bir genç olarak tanınmasına karşın, Parti deneyimi ile birlikte güveni artmış, görüşlerini her yerde daha cesur biçimde dile getirmeye başlamıştı.

Nezih Kazankaya ..
Türkiye İşçi Partisi (1961-1988), “4 Nisan 1949 tarihinde başta sosyalist sistemi tehdit etmek ve gelişmesini önlemek, uluslararası işçi sınıfı hareketini ve ulusal kurtuluş savaşlarını baskı altına almak, insanlığın barış, ulusal bağımsızlık, demokrasi ve her türlü sömürü ve baskıdan kurtulma mücadelesinin önüne set çekmek amacıyla” kurulan NATO’ya karşı kampanya başlattı. Bu kampanya ile Türkiye’nin 1952 yılında sokulduğu NATO’nun, ABD eliyle sahip olduğu nükleer silahların da bulunduğu üsleri ile büyük bir tehlike altında bulunduğunu söyledi. Emperyalizme bağımlılığın askeri boyutunu oluşturan NATO’dan çıkılmasının önemini anlattı.


İşte bu noktada NATO planları doğrultusunda beslenen ve büyütülen faşist güçlerin saldırısı, Yılmaz Derebaşı’nı vurdu. Yoldaşlarının peşlerinden koşmalarına karşın izleyemedikleri katilleri yakalamayan güvenlik güçleri babasını ikna ederek Yılmaz Derebaşı’nın cenazesi kaçırmak istediler. Ancak tutmadı. Babası: “Benim oğlum hırsız veya namussuz biri değildi ve öyle bir hareket yapmadı ki cenazesini kaçırayım; tam tersine onunla iftihar ediyorum, arkadaşları ile birlikte vatanı için çalışırken öldürüldü; tabii arkadaşları ona son yolculuğunda en iyi töreni de yapmasını bileceklerdir” diyerek cenazenin önce Parti Genel Merkezi’ne götürülmesini ardından Tünel’den Taksim’e bir tören düzenlenmesinin yolunu açtı.
Yağmur altında polis engelleri ile sürdürülen yürüyüşün sonunda Genel Başkan Behice Boran yaptığı konuşmada: “Ulusal Bağımsızlık için NATO’ya Hayır” kampanyasında şehit düşen partili arkadaşımız, kardeşimiz, oğlumuz Yılmaz Derebaşı’ı derin, acılı saygılarla anıyorum…
Uğrunda hayatını verdiği bağımsızlık, demokrasi sosyalizm mücadelesi sürdükçe ve bu mücadele zafere ulaştıktan sonra, Yılmaz Derebaşı arkadaşımız ona yaptığı katkıyla, o mücadele ve zafer içinde sonsuza dek yaşayacaktır.”
1968 yılında Amerikan Altıncı Filosu’na karşı direnirken öldürülen Vedat Demircioğlu ve 10 yıl sonra, 1978 yılında katledilen Yılmaz Derebaşı mücadele zincirinin halkaları oldular ve güneşe gömüldüler. Onlar, her zaman akıllarda ve yüreklerde yaşamayı sürdürecekler.

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli