EGE DE KARA DENİZ RÜZGARI ESTİ.

Sıradaki içerik:

EGE DE KARA DENİZ RÜZGARI ESTİ.

e
sv

PASLI ZİNCİRİN HALKALARI.

10 Ağustos 2025 11:18
avatar

hclife

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

G Ü N A Y D I N🌺

    *PASLI ZİNCİRİN*
       *HALKALARI*

Geçenlerde,
bir aile ziyaretimde;

Evin anne ve babası bana çocuklarından gizli sigara içtiklerinden bahsettiler.

Neden böyle bir şeye gerek duyduklarını sorduğumda, verdikleri cevap ilginçti;

–“Çocuklarımıza kötü örnek olmak istemediğimiz için.

— “Peki” dedim.

— “Varsayalım sigara içerken çocuklarınıza yakalandınız.

O zaman ne olacak?

Siz onlara sigara içmediğinizi söylüyorsunuz ama gün geliyor, onlar sizi sigara içerken görüyorlar.

Bu kez de,
“iyi” örnek olmak isterken, “yalancı” durumuna düşmez misiniz?” diye üsteledim.

Birbirlerine baktılar…

Şaşkındılar…

Baba çaresizlik içinde;

–“Tamam da başka türlü nasıl yapabiliriz ki?

Doğrusu ne? İnanın iyice kafam karıştı.” dedi.

Gülümsedim;

–“Sanırım hepimiz öncelikle bir şeyi çok iyi öğrenmeliyiz.

O da;

–“Ya,
bir şeyin kötü olduğunu düşünüyorsan, yapma.

Ya da,
buna rağmen yapıyorsan, arkasında durmasını bil…

Aile içi ilişkilerde;

Kötü örnek olmamak
adına yalanlara sığınmak, oldukça tehlikeli ve zararlı bir oyundur.

Mesela sizin durumunuzu
ele alalım.

Çocuklarınızın yanında, evin içinde içmemeniz, sizin sorumluluk sahibi olduğunuza delalettir.

Bu kesinlikle takdir edilecek bir durumdur.

Yalnız,
çocuklarınıza sigara içmediğinizi söyleyip, kapı arkalarında ya da kuytularda gizli sigara içmeniz de bir o kadar üstünde düşünülmesi gereken bir davranıştır.

Çocuklarınız bununla ilgili soru sorduğunda;

📌 Onlara dürüst olmak, sigara kullandığınızı ama hoşnut olmadığınızı…

📌 Kısa bir zamanda, bir yolunu bulup, sigarayı bırakmayı deneyeceğinizi anlatın.

📌 Daha sonra, oluşabilecek güvensizliği de ortadan kaldıracaktır.”


Çocuklarımıza dürüstlükle ilgili akıl vermekten çok, yaşantımızdan örnekler vermenin daha doğru olduğuna inanıyorum.

Söz ile özün;

Birbirini tutmadığı anlar çocuklarımızda kafa karışıklığına ve doğruyu/yanlışı belirleme sorununa sebep oluyor.

Yine bununla ilgili şahit olduğum bir olayı örnek vermek istiyorum.

İki çocuklu bir aile pazar günü program yapmışlardı.

Kahvaltıdan sonra hep birlikte bisiklet turuna çıkacaklardı.

Fakat tam kahvaltıyı bitirmişler ki, telefon çaldı.

Arayan bir tanıdıktı ve aileyi ziyarete gelmek istiyordu.

Telefona çıkan baba;

— “Elbette buyurun, bekleriz.” deyip telefonu kapattı.

Sonra da kahvaltı masasına dönüp;

–“‘Yahu insan böyle son anda mı arar? Bunlarda da hiç düşünce yok.” diye sinirlendi.

Çocuklar birbirlerine baktılar ama babalarına bir şey diyemediler.

Eğer diyebilselerdi;

–” Ya baba, biraz önce telefonda konuştuğunla, şimdi söylediğin çok farklı değil mi?” diye soracaklardı.

Soramadılar ama o anda kafalarında oluşan soru işaretinin, hayatları boyunca onlara eşlik edeceği belli olmuştu.

Masa başında keyifle alkol içerken, çocuklarına;

–“Alkol zararlıdır. İçtiğinizi görürsem kızarım size” diyen bir babayı ya da sabahtan akşama insanı aptallaştıran dizilerin başından kalkmayıp da hiç kitap okumadıkları için çocuklarından şikayet eden bir anneyi çocuklar ne kadar ciddiye alabilirler?


İnsanları yalan söylemeye iten başlıca iki sebep vardır.

Korku ve çıkar kaygısı.

Çocuklarımızı yetiştirirken, yalanı besleyen bu iki sebebi yok etmenin yollarını aramalıyız.

Ağır cezalarla karşılaşacağını bilen çocuktan nasıl doğru söylemesini bekleyebiliriz?

Ya da yalan söylediğinde ödüllendirilen çocuğa dürüst davranmadığı için nasıl kızabiliriz?

   📚📚📚📚📚📚



      *S  O  N  U  Ç*

Peki, ben bütün bunları neden mi yazdım?

Çünkü;

🔸Toplumsal çürümenin,
🔸Yozlaşmanın,
🔸İki yüzlülüğün
🔸Güce biat etmenin,

Temel noktası tam da burası.

Çocukken özü/sözü birbirini tutmayan, gücünü şiddetten alan, aile içinde çocuklara söz hakkı tanımayan ve devletten korkan ebevynlerin yetiştirdiği çocuklar da büyüdüklerinde aynı şeyleri kendi çocuklarına öğretiyor.

Yani bu durum;

Bir zincirin halkası gibi paslanarak uzayıp gidiyor.

Bedel ödemek,
zorunda kalsak bile;

🔹 Yaptığımız işin,
🔹 Söylediğimiz sözün arkasında durmak,
🔹 Vicdanlı olmak,
🔹 Gücümüzü iyiden ve güzelden yana kullanmak,
🔹 Ayırım yapmamak,
🔹 Kimseyi ötelememek,
🔹 Söylediklerimizle değil, ettiklerimizle çocuklarımızın gözünde “örnek” olmak,
🔹 Çocuklarımıza bırakacağımız en önemli mirastır.

Paslanarak uzayan bu zincir bir yerinden kopmalı.

Kopmalı ki, çocuklarımızın yarınları onlara zehir olmasın.

   📚📚📚📚📚📚

Hayırlı sabahlar 🌺

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli