25. ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANESİ açıldı

Kütüphane bahçesine girdiğimiz ilk anda… Her şey mükemmel ötesi sıra dışıydı… Benim kurban olduğum şalvarlı teyzelerimin gözlerinin içi gülüyordu. Onlarca kişi… Tek tek gelip her birimize ‘ hoş geldin ‘ der mi? ‘ Dediler…’ kardeşim.      Okumadığım kitapları dizseler idi üst üste mutlaka gökyüzünün yedinci katını görürdü gözüm… 

‘ Oku ‘… değil miydi ilk kutsal emir?
Biz de okumamış mıydık hem heves hem merak içinde?

Öğrenmek, daha çok bilgi toplamak, ufkumuzu aydınlatmak, yönümüzü belirlemek için değil miydi kitaplar?

Ne kadar çok okuduysak o kadar yükseldik, yüceldik nâcizane…
Halâ da okuyoruz yılmadan, usanmadan, yorulmadan !

Kitaplara sevgimiz ‘ çok şanslıyız ki ‘ yaradanın bir lûtfu diyelim affınıza sığınarak, virgülü de koyalım usuldan…

Ya okutmak?
Okutmaya vesile olmak?
O ne güzel yüce bir lûtuf, nasıl güzel bahşediştir?

Herkese de nasip olmaz!

Her zaman derim ya İzmir’de bir ‘ Kitap Baba ‘ var…
Nam-ı diğer Mesut Tim…
Girmişler kol kola İzmir’imin usta gazetecisi İbrahim Irmak ağabeyimizle…
Yanlarına da Metin Aydınoğlu diye tanıdığımız bir kaç işi birarada mükemmel şekilde idame ettiren saygın arkadaşımızı katmışlar.
Cansiparane HABER HÜRRİYETİ gazetesi desteği ile köylere ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANELERİ açıyorlar.

” İzmir’in sevilen sahne sanatçısı Mikrop Hikmet ( Hikmet Durmuş ) kardeşimiz ise onları hiç yalnız bırakmıyor, hep ve en büyük destek ile yanlarında oluyor.”

Onları tanıdığım ilk yıllarda bir kaçının açılışına katılmıştım.
Her açılışta gitmek için çaba sarf edip kalemim yettiğince de anlatmaya gayret göstermiş emeği geçenlere teşekkürü borç bilmiştim.

Her biri ayrı bir güzeldi…

Lâkin kimse gönlünü alıp gönlümün üstüne koymasın sakın…

25.ATATÜRK ÇOCUKLARI HURİYE SARAÇ- MUZAFFER GÜLER KÜTÜPHANESİ açılışı nefisti ya dostlarım!
Yol boyu nasıl ev sahipleriyle karşılaşıp, kimlerle tanışacağımı pek merak etmiş, sabırla MENEMEN – BAĞCILAR Köyü’ne ulaşmayı beklemiştim. 

Köye vardığımız ilk dakikalar sıradandı.
Kütüphane bahçesine girdiğimiz ilk anda…
Her şey mükemmel ötesi sıra dışıydı…
Benim kurban olduğum şalvarlı teyzelerimin gözlerinin içi gülüyordu.
Onlarca kişi…
Tek tek gelip her birimize ‘ hoş geldin ‘ der mi?
‘ Dediler…’ kardeşim. 

Sevgiyle kucakladılar.
Gönül gözümüz açılmıştı sanki.
Aradaki resmilik kalkmış, kardeşlik perdeleri aralanmıştı.
Kazanlarda imece usûlü pişirilen, evvel bulgur üstü kavurma ve leziz aşure tatlısına doyum olmadı.
İlerleyen saatlerde iyice kaynaştıktan sonra köyün şirin bir misafirhanesi var…
Yeniden ailemizle dahi gelirsek hiç tereddütsüz ağırlayacaklarını da ifade ettiklerinde memnuniyetimiz bin kat daha arttı.

Köy kahvesinde içtiğim çayın ince bellideki tavşankanı demini unutmam mümkün değil…
O nasıl misafirperverlik, o ne güzel ağırlamaydı…
Bu köyde eminim, hiç kimse birbirine dargın küs değildir.
Suç işleyecek hiç kimse de yoktur.
Bu köyde beraberlik, birlik ve dirlik vardır.
Helal olsun dört bin mevcut kitabı olan kütüphane onlara!

İnanın aylardır anamın köyüne ( Menderes – Gölcükler ) çoktandır gidemedim ondan mıdır?
Yoksa… yeşile, doğaya, temiz havaya ihtiyacım mı vardı da ondan mı bu kadar çok sevdim ben köyü? diye düşünürken

Sorularımın cevabı kendiliğinden gün yüzüne çıktı.
Bu sevgi dolu insanların yüreğine fesatlık, hırçınlık ve hasetlik hiç uğramıştı muhakkak ki…
Sevgili muhtarları Mahir Erçetin ile baş başa vermiş güzel işlere imzalarını atmışlar.

Gelelim…
Menemen Belediye Başkanı Sn.Tahir Şahin’e…
Allah’ım nasıl kudretli bir lider…
Nasıl misafirperver ve iyi bir insan…
Atatürkçü,vatansever, güçlü ve kendinden emin tavırlarıyla hepimizin gönlünü kazandı.
İşte o zaman anladım ki , liderleri bu kadar güçlü ve kültürlü olunca belde halkı da bir o kadar kültürlü ve insan sevgisi ile dolu oluyor/muş.
İşin sırrı da bu güzel noktada gizliymiş. 

” Sn.Başkanım… ”
Şimdi…
Kalemimden kağıda düşenler ve sözüm direkt size.
Okuma fırsatınız olur mu bilmiyorum?

Ancak diliyorum ki kapılarını KÖYLERE ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANELERİ için sadece yer ve izin istediğimizde kapılarını mecâzen yüzümüze kapatan, aylarca umutla haber beklerken umursamayıp boş veren, göz ardı eden belediye başkanlarımız sizi örnek alsınlar az biraz…
Bakıp da imrensinler, yaptıklarınızı görsünler de gıpta etsinler şahsınıza.

Yaşınızın benden küçük olduğunuzu tahmin ediyorum.
Yine de emekleriniz, hoş görünüz ve özveriniz için izin verin,
kabul edin lütfen bu işe gönül vermiş tüm arkadaşlarım adına ellerinizden öpeyim.  fotograflar. MEHMET ERDOĞAN   Sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum.    NUR SAYLAN