Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Erzurum Dernekler Federasyonu seçiminde birlik beraberlik mesajı


Mustafa Sevinç Alptekin sevenlerini acıya boğdu Avukat Sami Alptekin’in ağabeyi, işadamı Ekin Alptekin’in babası Mustafa Sevinç Alptekin Hollanda’da kemik iliği kanseri teşhisiyle kaldırıldığı hastanede yaşama veda etti. Uzun süredir tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Mustafa Sevinç Alptekin, eski Türkiye İşçi Partisi üyelerindendi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Çalışma Bakanlığı’nda Personel Müdürü olarak çalıştı. Ekin ve Çiler Alptekin’in babası olan Mustafa Sevinç Alptekin 12 Eylül İhtilali’nde ilan edilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle annesini ameliyat ettiremediği için öfkelendi ve Hollanda’ya gitme kararı aldı. Gittikten sonra da Hollanda’da öğretmenlik mesleğini devam ettiren Alptekin’in ölümü sevenlerini ve dostlarını yasa boğdu. Ülkemizin yetiştirdiği önemli fikir adamlarından olan Alptekin vasiyeti üzerine Hollanda’da defnedildi. Türkiye’deki dostları, arkadaşları ve Türkiye İşçi Partili tanıdıklarını yasa boğan Alptekin 74 yaşındaydı. Kardeşi Kemalettin Sami Alptekin üzüntülerini dile getirirken “Ağabeyim keşke ülkesinde demokrasi iklimini görebilseydi” dedi. Alptekin’in son anlarını paylaştığı yeğenleri ve sevgili eşi Zehra Alptekin de hayat arkadaşını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadı. Sami Alptekin duygularını dile getirirken şunları söyledi: “Benim aydın olarak yetişmemde babam ile birlikte ağabeyimin büyük rolü vardı. Pek çok kimsenin gazete okumadığı 50’li yıllarda bizim evde kitap, dergi okunur, fikri tartışmalar yaşanırdı. O yıllarda kitap, dergi satışlarının ne kadar düşük olduğu düşünülürse ağabeyimin değeri daha iyi anlaşılır. Keşke fikirlerini kitap haline getirebiseydi ülkemiz adına çok iyi olurdu. Ben bir kitap okurken o beş kitap okuyan bir insandı. Öldüğünde 55 yıldır uzakta olduğu birçok sınıf arkadaşı arayarak üzüntülerini dile getirdi. Bu da O’nun ne kadar değerli bir fikir adamı olduğunu gösteren bir başka örnekti. Işıklar içinde yatsın, ruhu şad olsun.” Şerif ERDİKİCİ


