EJDER 3200 PALANDÖKEN  İzmir gün doğdu da.

Sıradaki içerik:

EJDER 3200 PALANDÖKEN İzmir gün doğdu da.

e
sv

çiçekli şiirlerin şairini DİDEM MADAK

26 Aralık 2016 00:20
avatar

hclife

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

15665747_10154845436244719_6095551513362536252_n

KÜLTÜR KENTLER BİRLİĞİ Sn Hakkı Gümüştaş ÖNDERLİĞİNDE
Genç yaşta 2011 yılında kanserden kaybettiğimiz çiçekli şiirlerin şairi DİDEM MADAK

15726918_10210002685681198_3097137329920127038_n

Kadıköy de saat 13 ile 17 arasında Dar cephe Art Galri- Nüzhet Efendi sokak- No 26- KADIKÖY de şair ve şiir severdostları andıllar.

15726313_1114404378658283_264902750073292036_n

dar CEPHE  art galeri sahibi sevgili Mustafa Uçan bu sanat evini İstanbul sanatseverlerin bulışmayeri halinegelmesi için çabaladıklarını dile getirirken gelen konukları daha doğrusu sanatsever dostların buluşmasından çok onur duyduğunu belirterek insansız sanat olmaz dedi.

 15665427_10154845435509719_2220399263980342517_n

Hakkı Gümüştaş tek tek gelen şairdostlarını ve şiir ser dostlarını tanştırdı özellikle İzmirden katılan Harun cici  Erkansevinç dostlarını bu etkinlikte görmekten çok mutlu olduğunu söyledi15741320_1114404288658292_4958501652283854497_n

katılıcılar arasında Şafak orbay,Yudum avşar, Gönül dilek, Fahriye yağcılar, Zekiye dolgun, Hakan yıldırım ,Hulki yıldırım Deniz A.tüzün ve adını sayamadığımız  DİDEM MADAK  Dost ve arkadaşları şiirlerini okuyarak anılarını anlatarak örnek kadın şairliğini vurguladılar.

Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım

Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi

Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.

Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.

Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor

Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.

Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.

Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.

Bir yağsam pahalıya malolacağım.

Ben bir bodrum kat kızıyım bayım

Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum

Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum

Fakat korkuyorum. Birazdan da

Kırk üç numara ayakkabılarınızla

Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız

Bu iyi olmaz bayım!

 

“Gün akşam oldu” diyorum

Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara

Cam kırıkları yiyorlar

Rüyamda; bir kase dolusu suyun içinde

 

Rengarenk yap-boz parçacıkları

Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.

Hayır, sanırım sabahı bekleyemem

Bilmiyorum.

İnsanlar rüyalarını acilen anlatmalı.

 

On dört yaşındaydı ruhum bayım

Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.

Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz

Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri

Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar

 

O ara içimde çiçeklerden oluşmuş

bir silahsız kuvvet ablukaya alındı

Sinemalarda da “organzm gıcırtıları” oynuyordu

Kaçmaya çalıştım. Olmadı.

Bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı

Ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.

Neyse işte

Ben her filmi hatırlarım

Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.

“Sofi’nin tercihini” seyrederken çok ağlamıştım.

Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar

Onu da mutlaka hatırlardım.

İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?

Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım

Bir “eşya toplayıcısıyım” bayım.

 

Büyük gemiler de yok artık bayım

Büyük yelkenler de

Büyük kağıtlar yakmak istiyor şimdi canım.

İşte az önce bir karabatak daldı suya

Bir süredir de kayıp

Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya

Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.

Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.

Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen

Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?

Bir gül, bir güle derdi ki görse

Yalan söylüyorum

Güller bu ara hiç konuşmuyor bayım.

 
  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli
avatar
  • mehlika korol 7 yıl önce
  • Merhabalar arkadaşım sevgiler.